6 Mart 2012 Salı




Alıcısız mektup...

Yoktu hiçbir şey. Ama hayal etmek vardı, hayal etmek için de geceyi beklemek. Çok sevdiğini beklersin ya gözlerin yollarda. Öyleydi benim için geceyi beklemek. Soğuk yatağın çıplak ayağımı üşütmesi bile tatlı geliyordu bana, çünkü hayallerime yatmıştım artık ben. Ne düşünürdü bir çocuk? Oyuncak mı? Ben oyuncağım olduğu hatırlamıyorum anne. Ama şimdi geldi aklıma bir cumartesi günüydü, sanırım bir kış ayı olacaktı ki hava erken kararmıştı. 250.000 liramız vardı. Elimden tutup pazara götürmüştün beni. 5 yaşındaydım ve anlamsızca bakınıyordum etrafıma. Plastik bir polis arabası almıştın bana eve dönerken. Ondan sonra oyuncağım olduğunu hatırlamıyorum işte. O zamanlar çok umurumda değildi ama şimdi oyuncak görünce içim acıyor. En hafif acım bu ama üzülme tamam mı? Düşeriz canımız acır diye bisiklet aldırmadın ya bize canım hala acıyor ve geçmeyecek bunun acısı. Ne bir sevgili, ne bir dokunuş, ne bir sarılma. İki lastikli bir demir parçası ne kadar can yakar anne? Bir ayakkabı, oyuncak, bisiklet, … Canımı en çok ne yaktı biliyor musun anne? Sizlere sarılamamak, sizinle arkadaş gibi olamamak. Çocukluk fotoğrafım var mı anne? Ailece, eksiksiz bir arada olduğumuz bir fotoğrafı hatırladım şimdi de. Ben sünnet olmuş yatağımda yatıyorum, babam ve sen yanımda sandalyedesiniz, ablamlar sizin önünüzde diz çökmüş bir şekilde durmuş o an zaman. Ama hiç kimse gülümsememiş. Neden hep acıları hatırlıyorum anne? Biz hiç gülmedik mi? Tüm bunları sana söylememin nedeni babama söyleyemiyor oluşum. Seni suçlamıyorum anne. Babam babasız büyüdü ama bizi de öyle büyüttü. Çok seviyor belki de bizi ama göstermedi hiç sevdiğini. Babam koltukta televizyon izlerken uyuyakalırdı ya, hep gözümün önünden bir sahne geçerdi. Uyanıkken sarılamadığım babama, koşarak gider sarılırdım ve o uyanır beni azarlardı. Babam bana sarıldı mı anne? Anlatırdın ya bana 3 yaşına kadar babamın şapkasıyla uyurmuşum, şapkadan babamın kokusunu almadan uyumazmışım. Babam da beni o kadar sevdi mi? Büyüdüm ama hissetmedim büyüdüğümü. Ne küçük kalabildim ne büyümüş olabildim. Hayatın ortasında kalmakla geçti yıllarım, ne birilerine, bir şeylere bağlanabildim ne de herkesten ve her şeyden kopabildim. Ama ne zaman biri beni sevse hep kaçasım geldi. Sevgiyi görmeden sevgi gösteremezdim, sevdiklerim de sevgimi gösteremediğim için gittiler. Şimdilerde geceleri uyumuyorum, çünkü hayal edemiyorum artık hiçbir şeyi. Unutmaya başladım her şeyi hem de çok kısa zamanda unutuyorum artık. Unutursam içim acımaz artık değil mi? İnsanlar bana tuhafsın diyor. Ben tuhaf mıyım anne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder