7 Aralık 2012 Cuma

İşssizlik böyle bir şey


Globalleşen dünyada gelişen teknolojik çağın en üst seviyesine geldiğimiz bu zamanda iletişim fakültesi mezunu bir bireyin bu çağa ayak uyduramamasının nedenleri:
A)    Kendim ettim kendim buldum bir baltaya sap olmadım.
A)    1. Üniversite giriş sınavını kazandıktan bu yana vize ve finaller dışında herhangi bir çalışma yapmayan (eğer onada çalıştıysa)  bir iletişimci sadece teorik bilgiye sahip olmuş ve pratikte sıfır çekmektedir.
A)    2.  Bir iletişimci ne iş yapar? Bunun farkına varabilen öğrenci kendini okuldan soyutlar ve piyasayı didik didik ederek kendine bir stajer pozisyonunda iş bulur. Ama nerde biz o maket.  Bir iletişimcinin ağzından: “ Amaaann kapı kapı dolaşıp stajerlik için iş arıcan para vermezler pul vermezler bunun için kendimi paralayacağıma taksime çıkar sabahların daha iyi”
A)    3.  Birilerine güvenmek. Koskoca üniversitenin güzide fakültesinde okuyoruz bu bizim arkamızı dayadığımız bizim gözümüzde koskoca çınar ama gerçekte olan kırılmakta olan bir dal. Bir iletişimcinin ağzından: “ Fıstık gibi fakültede okuyorum, bana iş mi yok! Hem dayım dedi bitir hemen gel yanıma dedi. “ Ah ulan dayılar!!!
B)    Özel sektörde kariyer planlamasına başlangıç TORPİL
1.     İletişim fakültesinden mezun olmuş ve askerliğini tamamlamış bir şekilde kendini ölüm havuzuna yani özel sektöre atma kararı alan iletişimci kendini iş ilanları bakmak için cart net curt nete üye eder ve hemen başvurulara başlar. Otomatik gelen mesajlarla heyecanlanır ve bir umutturki oturur bekler. Bilmez ki bu başvurular işin formalitesi.
2.     İnternetten başvurularında karşılık alamayan iletişimci eşe dosta haber salar ve mezun olduğunda yanıma gel diyen dayısının kapısını çalar. Bir umut haber saldığı kişilere CV’sini yollayan iletişimci iyi bir işte çalışma ümidiyle haber bekler. Çok bekleme devrelerin yanar. İletişimcinin ağzından: “ Ulan acaba bana ne kadar verirler.”
3.     Uzun bir bekleyişle evde pinekleyen iletişimciye çağrı merkezinden gelen iş görüşmesi teklifiyle bekleyiş son bulur. Ancak ne yapması gerektiğini bilemez ve iş şartlarının ağırlığı ve ücret yetersizliği nedeniyle pek umursamasada işi çok ister. İş görüşmesindeki sonuç: “ BİZ SİZİ ARARIZ!!!”
C)    Ne özeli yaa yasla sırtını kapı gibi devlete
1.     Özel sektörde umduğunu bulamayan iletişimci kendini kpss’ye adamaya karar verir. Kursa yazılır kendini üniversite yılllarındaki çalışma potansiyeline çıkarmaya çalışır. Çalışır çalışır çalışır… 3 kulhuvallah 1 elhemle sınava giren iletişimci idare eder bir potansiyelle sınavdan ayrılır. Sınav sonrasında çıkan kopya  iddiaları iletişimcinin moralini bozar ve kendini umutsuzluğa bırakır. Sınavın açıklanmasıyla umudunu  4. 5. Atamalara bırakan iletişimci çok radikal kararlar alır.
2.     Neden üniversitede hoca olarak kalmayayım ki? Evet gayet mantıklı bir yaklaşım ne olacak ki alese gir üdsyi kazan ve atan!! Kendini uzun mu uzun paragraflara bırakan iletişimci iyi bir puan alır. Lakin ya üds? Kendini okul zamanı geliştirmemiş ve kötü bir ingilizcesi olan iletişimci üds’den 65 alabilir mi? Bunun için ne kadar zaman gerekir sizin takdirinize bırakıyorum.
Evet bu saçmalıkları neden anlattım? Bendenizci ve işsiz olduğum için. Biliyorum kendimi anlatmam için böyle saçma bir yol seçmemeliydim ancak o kadar sevdiğim ülkemdeki gerçekleri anlatmada iyi bir yol olduğunu düşündüm. İşte benim halim ama bu bizim halimiz sadece ben değil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder