Ben üniversite haricinde tüm okul yıllarımda her
sabah erken kalkmama rağmen uyandığımda kalbimin hızlı attığını hisseder ve
bunun güne iyi başlamam mutlu başlamam gerektiği söyleyen bir işaret
zannederdim. Bunun nedeni sabah erkenden kalkmak mı acaba çünkü; erken kalkan
yol alır, önü açık olur kısmeti ve nasibi fazla olur derler büyüklerimiz…Yoksa
kalkıp gideceğim yerin bana mutluluk mu
getiriyordu. Ben ilköğretimden tut ortaokul ve lise yılllarında dersleri
çok kötü olmasada kötü olan bir talebeydim. Hergün kalkar giderdim okula -ders
dinlemek için gitmediğimi kesinlikle söyleyebilirim- sohbet muhabbet yaramazlık
geri gelir, dışarı çıkar yaramazlığa devam ederdim. Ama kendimi mutsuz bulurdum
her şeye rağmen. Bunun nedeni Erzurumun veya bulunduğum ortamın beni açmaması
benim hayallerime ters bir şehir olması. Bu durumdan kurtulmak istiyodum ama
nasıl olacağını ben de bilmiyordum. Lisede zaman zaman dersle ilgilendiğimiz
yıllarda öss denen kara beladan bahsedilirdi. Çok zor kimse kazanamıo kıytırık
bir puan alan ve saçma bir bölümü kazanan bir öğrenciyi çıkarırlardı kürsüye
konuşma yaptırırlardı. O da konuşur işte yok efendim düzenli disiplinli
çalışmak yok dersleri takip etmek ….. Bir sürü masallar masallar ben hiç gelemem böyle şeylere istesemde
gelemem. Bir gün össye hazırlanmaya karar verdim kendi metodumla kimse
onaylamasada bana yarıyordu. Çalıştım çabaladım hocaların takdirini topladım
ama össnin takdirini toplayamadığımdan ilk sene kazanamadım. İkinci sene yine
aynı metodla çalıştım çabaladım tutturdum bu seferde biraz fazla tutturmuşum
heraldeki ilk on bin içerisine girmiştim. Puanımı aldıktan sonra yaptığım
tercihlerde illede halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünü yazacam dedim babamda
onadıktan sonra yazdım. Ben marmara üniversitesini istedim ama dördüncü
tercihim istanbul üniversitesi geldi. Ben çok mutluydum havalara uçuyordum ne
yapacağımı bilmiyordum. Tüm hazırlıkları yaptım İstanbula doğru yol aldım babam
sağolsun her zaman arkamdadır yine o yardım etti. Üniversite yıllarım benim
için bir hayalet gemisine bitmiştim hayallerimi gerçekleştiriyordum. Üniversite
yıllarıma hiç girmeyeceğim girersem babymin beşyüz sayfalık senaryosunu ikiye
katlar. Üniversiten bitti yani hayalet gemisinden indim. İner inmez askere
gittim askerdeki anılarımı sakladığım bantladığım kadar arkadaşı dediğim garip
diye seslendiğim not defterimde yazar o olaylı hikayeler. Oda bitti ve şimdi iş
için büyük bir boşluktayım ne yapsam bilmiyorum. Size neden lise yıllarımdaki
küçük hislerimi yazdığımı söyliyiyim mi? Ben o mutsuzluğu özlüyorum….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder