7 Aralık 2012 Cuma


Ben üniversite haricinde tüm okul yıllarımda her sabah erken kalkmama rağmen uyandığımda kalbimin hızlı attığını hisseder ve bunun güne iyi başlamam mutlu başlamam gerektiği söyleyen bir işaret zannederdim. Bunun nedeni sabah erkenden kalkmak mı acaba çünkü; erken kalkan yol alır, önü açık olur kısmeti ve nasibi fazla olur derler büyüklerimiz…Yoksa kalkıp gideceğim yerin bana mutluluk mu  getiriyordu. Ben ilköğretimden tut ortaokul ve lise yılllarında dersleri çok kötü olmasada kötü olan bir talebeydim. Hergün kalkar giderdim okula -ders dinlemek için gitmediğimi kesinlikle söyleyebilirim- sohbet muhabbet yaramazlık geri gelir, dışarı çıkar yaramazlığa devam ederdim. Ama kendimi mutsuz bulurdum her şeye rağmen. Bunun nedeni Erzurumun veya bulunduğum ortamın beni açmaması benim hayallerime ters bir şehir olması. Bu durumdan kurtulmak istiyodum ama nasıl olacağını ben de bilmiyordum. Lisede zaman zaman dersle ilgilendiğimiz yıllarda öss denen kara beladan bahsedilirdi. Çok zor kimse kazanamıo kıytırık bir puan alan ve saçma bir bölümü kazanan bir öğrenciyi çıkarırlardı kürsüye konuşma yaptırırlardı. O da konuşur işte yok efendim düzenli disiplinli çalışmak yok dersleri takip etmek ….. Bir sürü masallar masallar  ben hiç gelemem böyle şeylere istesemde gelemem. Bir gün össye hazırlanmaya karar verdim kendi metodumla kimse onaylamasada bana yarıyordu. Çalıştım çabaladım hocaların takdirini topladım ama össnin takdirini toplayamadığımdan ilk sene kazanamadım. İkinci sene yine aynı metodla çalıştım çabaladım tutturdum bu seferde biraz fazla tutturmuşum heraldeki ilk on bin içerisine girmiştim. Puanımı aldıktan sonra yaptığım tercihlerde illede halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünü yazacam dedim babamda onadıktan sonra yazdım. Ben marmara üniversitesini istedim ama dördüncü tercihim istanbul üniversitesi geldi. Ben çok mutluydum havalara uçuyordum ne yapacağımı bilmiyordum. Tüm hazırlıkları yaptım İstanbula doğru yol aldım babam sağolsun her zaman arkamdadır yine o yardım etti. Üniversite yıllarım benim için bir hayalet gemisine bitmiştim hayallerimi gerçekleştiriyordum. Üniversite yıllarıma hiç girmeyeceğim girersem babymin beşyüz sayfalık senaryosunu ikiye katlar. Üniversiten bitti yani hayalet gemisinden indim. İner inmez askere gittim askerdeki anılarımı sakladığım bantladığım kadar arkadaşı dediğim garip diye seslendiğim not defterimde yazar o olaylı hikayeler. Oda bitti ve şimdi iş için büyük bir boşluktayım ne yapsam bilmiyorum. Size neden lise yıllarımdaki küçük hislerimi yazdığımı söyliyiyim mi? Ben o mutsuzluğu özlüyorum….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder